Tüm güzel davranışların, kapısından içeri girerek hakikati oluşturduğu bir kavram düşünün. Hırs kapısının bağlanıp, kanaate giden kapının aralanması ya da yalandan kaçıp doğruluğa sığınıldığı. Ellerin, kapının, sofranın açık ama gözün ve dilin kapalı olduğu. Mesleğini, sadece kendi bireysel tatmini için değil, Türk halkını ekonomik olarak bağımsız hale getirmek, ihtiyaç sahibi olan kim varsa, onlara her alanda yardımcı olmak, gaye ve azmini ortaya koyarak halkını temsil etmesi için icra etmesini bekler Ahi birlikleri, tek tek yetiştirdikleri, devinim alanlarındaki iş başarma gücünü bünyesinde barındıranların.
Ahi Baba kardeşlik ister, yardımseverlik ister. Sanatını icra eden bir sanatkârın, yeteneğini serpiştirdiği usta ellerin, başkasının malına uzanmamasını ister. Hakkı koruyan, hakka riayetle haksızlığı önleyen esnafın, aza kanaat edip, çoğa şükredip dağıtmasını ister. Onun, yontulmamış elmaslar gibi içinde saklı tuttuğu değeri görüp açığa çıkartıp, kendiyle birlikte çevresini aydınlatmasına olanak sağladıktan sonra ise fani dünyaya ait şeylerle öğünmemesini ister.
Diğer anlamlarıyla bir kardeş, bir yaren ya da bir dost olan Ahilik, insan vicdanının koymuş olduğu kurallarının bize birbirini sevmeyi ve saygı duymayı öğrettiği, işi kutsal ve çalışmayı bir ibadet sayan esnaf ve sanatkârların iş teşkilatı manasını taşır.